31 Aralık 2015 Perşembe



Yılın Son Günü Sendromu

Pazartesi sendromu varsa, artık 31 Aralıkta sosyal medyada ne yazsam sendromu var mı bence var ;) Bir de yeni yılda temiz sayfa açıyoruz ya bu kalbimizden de temiz sayfaya bu yıl ne yazsam, geçen yıl yazdıklarımı yaptım mı ehh bazısını, bu yıl da aynı mı olsun, ya ne ilave etsem ay bilemedim durumları kadın erkek farketmez pek çok kişide var mı e var valla... Bende bu ruh hali yok diyen bile, biri sordu mu bi kal geliyor diye düşünürüm hep :))))

Çalışırken hep bir sonraki yıla geçerken arada bir kaç gün boşluk olacak, o boşlukta işte bir şeyler değişecek, tekrar iş başı yaptığımızda bambaşka olacağız diye hayal ederdim hep.. Komik ama bu hep böyle sürdü.. Bir umuttur işte yaşamak!!!!

Benim yeni yıl dileğim ne mi olacak :)))

Bu yıl diyorum ki; ey 2016 geleceksin biliyoruz gelirken lütfen;

biz piyonlara güzel yarınlar getir görecek gözlerle birlikte,
maşa olanlara sağduyu ve akıl getir kalplerine sevgi ile birlikte
maşayı tutanlara ve maşayı tutanları tutanlara akıl ve ruh sağlığı getir gerçek insanlıkla birlikte
bana da saf sevgi, saf aşk getir akıl,ruh ve beden sağlığı ile birlikte

Gel ve bu kez gerçekten mutlu et bizi


Son gün yazımı şu bildiğimiz hikayeyi hatırlatarak bitiriyorum. Her zamanki gibi sevgi, saygı ve selamlarımla.

Bir kadın, evinden dışarı çıkar ve uzun beyaz sakallı üç yaşlı adamın evinin önünde oturduklarını görür. Onları tanımaz.
- "Ben sizi tanımıyorum ama aç olmalısınız" der.

"Lütfen içeriye gelin ve bir şeyler yiyin."
- "Evin erkeği içerde mi?" diye sorarlar adamlar.
- "Hayır" der kadın. "O dışarıda."
- "Öyleyse içeri gelemeyiz" diye cevap verirler.

Akşam olup kadının kocası eve geldiğinde, kadın başından geçenleri kocasına anlatır.
- "Git onlara söyle ben evdeyim içeri gelebilirler" der.
Kadın dışarı çıkar ve onları içeri davet eder.
- "Hepimiz aynı anda içeri girmeyiz." der yaşlı adamlar.
Kadın öğrenmek ister ;
Yaşlı adamlardan bir tanesi açıklar :
- "Onun adı ZENGİNLİK" der ve bir arkadaşını gösterir, bir diğerini işaret eder,"O BAŞARI",
ben de SEVGİ." Sonra ekler ; "Şimdi içeri gir ve kocanla konuş, hangimizi evinizde istersiniz?"
Kadin içeri girip söylenenleri kocasına anlatır.
Adam duyunca neşelenir.
- "Ne güzel!" der, "madem öyle, Zenginliği içeri
çağıralım ve evimizi zenginlikle doldursun." 
Karısı itiraz eder ;
Bu sırada konuştuklarını evin diğer köşesinde bulunan
gelinleri duyar. Zıplayarak gelir ve kendi fikrini söyler.
-"Sevgi'yi çağırsak daha iyi olmaz mı?
Evimiz sevgiyle dolar!"
- "Gelinimizin önerisini dikkate alalım" der adam karısına. "Dışarı çık ve Sevgiyi bizim misafirimiz olması için davet et."
Kadın dışarı çıkar ve üç yaşlı adama sorar ;
- "Hanginiz Sevgi? Lütfen içeri gel ve misafirimiz ol".
Sevgi ayağa kalkar ve eve doğru yürümeye başlar.Diğer iki yaşlı adam da onu takip ederler. Kadın şaşırmış bir şekilde Zenginlik ve Başarıya sorar :
Zenginlik ve Başarı bir ağızdan cevap verirler :
- "Eğer Zenginlik ya da Başarıyı davet etmiş olsaydın diğer ikisi dışarıda kalırdı ama sen Sevgiyi davet ettin.
O nereye giderse biz de oraya gideriz. Nerede Sevgi varsa, orada Başarı ve Zenginlik de vardır!"



29 Aralık 2015 Salı



Biterken Yılın Son Günleri 2

Ne demiştim; tatlı tatlı, yumuşak yumuşak adımlar ve bu adımlar atılmaya başlandı :) Ne mi yaptım sigaraya ara verdim. Bıraktım diyerek beyne sert sinyal göndermiyoruz. Cümlemiz şudur; Ben sigara içmeye izinliyim. Bununla birlikte sigara içmemeyi tercih ediyorum, sağlığı seçiyorum :) Bugüne kadar pek çok içici gibi pek çok kez ara vermeyi denedim. Bu aralar bazen uzun bazen kısa oldu ... Dileğim bu kez bu aranın ömrümün sonuna kadar olmasıdır . Yeni yılın beyaz sayfasına yazılacak bir dilek işte bana .... Yukarıdaki foto Havana'dan ;) Bu yazıya uydu mu ne? Emekli olduktan hemen sonra yani 2 yıl önceki ama bana iyi gelen bir yolculuktu onu da bir süre sonra burada da paylaşacağım...

Görüşmek üzere .....

Sevgiler , selamlar, saygılar

NOT: Blogumla ilgili düşüncelerinizi paylaşırsanız çok mutlu olurum :))))


23 Aralık 2015 Çarşamba

Biterken Yılın Son Günleri...


Ayakkabı kutuları konusunun üzerinden iki yıl geçti. Aynı gün ben de erken emekli oldum...

İki koca yıl  çabucak  ve güzel geçti. Face hatırlattı şimdi, o dönem gönderdiğim foto ile... Gerçi bu arada fazla bir şey yapmadım. Belki de yapmam gereken buydu. Dingin, huzurlu, sağlıklı geçirdim.

Bundan sonra nadastan çıkma zamanı... Bekle 2016... Funda geliyor... Öyle büyük adımlarla değil... Küçük, mutlu, sağlıklı, dengeli, sevgi dolu adımlarla...

İlk adımım, yeni yılda oluşturmaya çalışacağım bir blog:)

O zaman kocaman bir MERHABAAAAA

NOT: Foto, Kübadan ;)



Papatya

Kökün o kadar sağlam mı ki,
Papatya?”
Taht kurmuşsun en sarp kayanın başına…
Neden öyle tir-tir titriyorsun
En tıfıl esintiyle…
Papatya salına-salına eğilip kulağıma
“Sen bakma benim böyle salındığıma
Bu benim bahar günlerimdir
O dem gelip geçtiğinde
Köküm öyle sağlam ki derin kayalarda…”
Can Yücel

Not: Fotoyu 2014 Mayısta Como Gölü gezimde çekmiştim.. En bi sevdiklerimden :)))